Covid-19 ve ardından gelen pandemi krizinin öğretmen gözüyle eğitim-öğretim kurumları üzerindeki etkisi nelerdir?
Covid-19 adı verilen bir virüs ve hızlıca bütün dünyayı etkisi altına alan pandemi… 13 Ocak 2020’de tanımlanan, solunum yolu ile bulaşan virüs küresel salgına yol açtı ve Mart 2020’de Avusturya’da zirveye ulaştı. Eğitim kurumları kapatıldı ve tüm federal eyaletlerde okul binalarında sınıf öğretimi durduruldu. Böylece, tüm öğrenciler için sözde evde eğitim başladı. Bundan herkes etkilendi. Özellikle okul yöneticileri, öğretmenler, ebeveynler ve çocuklar için beklenmedik zorluklar yarattı. Biz öğretmenler ve öğrencilerimiz bu süreci atlatmaya çalışırken çeşitli sorunlarla karşılaştık. Okullar şaşırtıcı derecede hızlı ve planlanan zamandan çok önce kapandı. Paskalya’ya kadar olan zaman dilimi için öğrencilerin faydalanabileceği önemli eğitim materyallerini evde topladım. Ancak Paskalya haftası sonunda, sürecin bu şekilde sürdürüleceği ve evden eğitimin devam edeceği anlaşılmış oldu. Ne öğrenciler ne de biz öğretmenler daha uzun bir uzaktan eğitim için hazır değildik. Hepimiz için tuhaf ve alışılması zor bir durumla karşı karşıya kalmıştık. İnternetteki birçok yeni öğrenme platformunu araştırdım ve öğrencilerime çok çeşitli öğrenme oyunları (yöntemleri) sundum. Bu zamanın olumlu yanı, öğrencilerim ve benim dijital bilgimizi öğrenme platformları aracılığıyla genişletebilmemizdi. Örneğin, çocukların öğrenme platformlarındaki bir bağlantı aracılığıyla erişebilecekleri, konuya göre uyarlanmış öğrenme oyunları yarattım. Bu süreç sosyal teması da yok etmişti. Hızlı iletişim alışverişi sağlayan “SchoolFox dijital” bülteni aracılığıyla öğrencilerimin ebeveynleriyle bağlantıya geçtim. Ayrıca ebeveynlere, öğrencilerimle ilişkilerini başarılı bir şekilde sürdürmeleri ve onların öğrenme güçlüklerine yardımcı olmaları için onlarla doğru iletişim kurmalarının önemini anlattım. Video konferans yazılımı olan Zoom’u kullanarak her gün bir dijital ders oluşturduk. Bu, iç karartıcı evde eğitim sırasında çocukların ruh halini biraz canlandırdı. Zoom aracılığıyla ortak, biraz farklı bir jimnastik dersi de gerçekleşti. Genel olarak, sınıfın çoğunluğu evde eğitimde gerçekten başarılıydı. Elbette evde eğitimin iletişim anlamında yan etkileri de oldu. Özellikle göçmen ve fakir ailelerin çocukları iletişim sorunlarında en çok etkilenen kesim oldu. Ödevler genellikle dil engelleri nedeniyle ya anlaşılamadı ya da bilgisayar, cep telefonu ve yazıcı gibi donanım eksiklikleri yüzenden yerine getirilemedi. Pandeminin eğitim kurumu üzerindeki etkileri halen devam ediyor. Umarım ağustos sonunda yapılan iki haftalık yaz okulu uygulaması, yukarıda belirtilen öğrenci grubunun diğer gruplara yetişmesine faydalı olmuştur. Sekiz haftalık evde eğitimden sonra ilkokullar yeniden açıldı. Herkes okuldaki yeni duruma ve ihtiyati tedbirlere uymaya pek aşina değildi. Mayıs 2020’den itibaren, ilkokul öğrencileri dönüşümlü olarak günlük olarak iki ayrı grup halinde derslere katıldılar. Daha önce bildiğimiz günlük okul hayatı önemli ölçüde değişti ve yavaşladı. Hepimiz sınıfın dışındaki her ortamda maske taktık, birbirimize mesafemizi koruduk, okuldaki diğer insanlarla tamamen temastan kaçındık. Her sabah ellerimizi birkaç kez yıkadık. Herkes bir masada tek başına oturdu ve fazla hareket etmelerine izin verilmedi. Zorunlu müzik eğitimi dersi sona erdirildi; egzersiz ve spor mümkün olduğunca fiziksel temas olmaksızın dış mekânda yapıldı. Bu kısıtlamalar genç öğrenciler için her zaman anlaşılır ve uygulanması kolay değildi. Öğretmenleri olarak bu süreçte iyi örnek oluşturduğuma ve onlara mümkün olduğunca destek olduğuma inanıyorum. Bu noktada özellikle ebeveynler takdire şayandı; çünkü iş ve evde eğitimin çifte yükü kesinlikle onlar için en zor olanıydı. Bu olağanüstü halin ardından, hepimiz hak ettiğimiz yaz tatilini ve okul-korona çılgınlığından biraz uzaklaşmayı dört gözle bekledik. Artık yaz tatilleri neredeyse sona erdi ve 2020-2021 öğretim yılının başlangıcıyla ilgili pek çok konu hâlâ belirsiz. Benim için birçok soru cevapsız kaldı. Okulumuzun öğretim kadrosu olarak önümüzdeki yıl için okul etkinliklerini planlamakla meşgulüz. Ancak bunların gerçekleşmesine izin olacak mı, bilmiyoruz. Örneğin, okulumuzda yüzme dersleri önümüzdeki yıl yeniden yapılacak mı? Umarım normal okul faaliyetlerine yakında geri döneriz. Normal günlük yaşam hepimiz için iyi olacaktır.