Bir şeyi yapabileceğinize inanır ya da inanmazsınız. Her iki durumda da haklı çıkarsınız.
[dropcap]H[/dropcap]epimiz doğuştan var olan bir potansiyelle dünyaya geliriz. Potansiyelimizi eylemlerle desteklediğimiz de çeşitli sonuçlar alırız. Eyleme geçmeyen potansiyelden bir sonuç beklemek mümkün değildir doğal olarak. Eylem sonrası sonuçlar istediğimiz yönde olursa, kendimize olan inancımız pekişir. Bu potansiyelimizi etkiler ve daha fazlasını başarabilmemizi sağlar.
Ancak tam tersi olursa, beklediğimiz sonuçları alamazsak? Bunun sonucunda birkaç ihtimal söz konusudur. Birinci olarak istemediğimiz sonuç karşısında kendimize olan inancımız azalabilir ki bu potansiyelimizi kullanmamıza engel olur.
İkinci olarak, istemediğimiz sonuç sonrasında “kazanalar/başaranlar” gibi vazgeçmeden denemeye devam edenlerden olabiliriz. Bu inandığınız kendinizle ilgilidir. Birşeyi yapamayacağınıza %100 inanırsanız, o şeyi yapabilir misiniz?
Diyelim ki ilk yoldan devam ettiniz. Örneğin maddi bir kayıp yaşadınız, hayatınız oldukça etkilendi. Bu kayıp için ekonomik sistemi, insanları vb suçlayabilirsiniz. Bu kolay olan seçenektir. Sorumluluk almaz, düşünce tarzınız ya da verdiğiniz kararlarla yüzleşmek zorunda kalmazsınız. Maddi kayıp çevrenizdekilerle olan ilişkilerinizi de etkilemeye başlar. Bir kısır döngüde bulursunuz kendinizi.
Bu döngüde bir noktada ya sizi tekrar yukarıya çıkaracak bir karar alacaksınız ya da gittikçe dibe batacaksınız. Hangisini tercih edersiniz?
Eğer tercihiniz tekrar oyuna katılmak ise, öncelikle potansiyelinize inanın. İnanmak sizi hiçbir şeyiniz yokken ya da defalarca başarısız olmuşken bir milyarder yapabilir. Tıpkı AliBaba kurucusu Jack Ma gibi. Okul hayatı da dahil defalarca başarısızlık diye tabir edilen durumda kalmasına rağmen kendine güçlü bir inancı olan, aynı zamanda bu inancı harekete döken biri olarak sonunda hedefine ulaştı.
Eğer düşüncelerinizde olmanız gereken yere ilişkin bir imajınız varsa ve bunu sürekli zihninizde canlandırır ve hedefinize ulaştığınız resmin içinde yaşayacağınız duygunun içinde kalıp, imaja uygun harekete geçerseniz “başarı kapıları” size ardına kadar açılacaktır. Duygunun içinde kalmak size ilham verecektir. Bu da harekete geçmenizi sağlar. Bunu özellikle 21 gün boyunca yapmalısınız. Dipteyken en yukarıda olduğunuzu hayal etmek belki size saçma ve komik gelecek. Zorlanacaksınız. Ancak unutmayın. Başarıya ulaşanlar hayallerinden yani hedeflerinden vazgeçmeyenlerdir. Bunu yapmak ilk haftadan sonra daha da kolaylaşacak inanın.
Ancak bazen kendimiz hakkında farkında olmadığımız inançlar da geliştirmiş olabiliriz. Tüm söylenilenleri yaparız. Ancak bir şekilde herşey bir noktada ters gider. Bazen “ben başarılı/zengin/sevilen biri olmayı hakediyorum” demenize rağmen bilinçaltınızda çok daha önceden öyle bir kalıp yerleştirmiştir ki, tüm bu söyledikleriniz o kalıptan etkilenir ve kendiniz tarafından sabote edilirsiniz. Bu durumda profesyonel yardım almak sizin için doğru seçenek olabilir.
Yaşam Koçu Elif ELÇİ
