Anasayfa » Eskimeyen Renklerin İhtilalci Ruhu Şeref Bulca

Eskimeyen Renklerin İhtilalci Ruhu Şeref Bulca

Yazar Mahir Bora Kayıhan
198 görüntüleme

Yazı:  Yazar – Şair Cevat SARIKARTAL

[dropcap]S[/dropcap]enaryosunu yaptığı her resimde, gezdiği her sokakta, aldığı her nefeste, yaşayan ve yaşadığı yere pozitif bir hayatla yürüyen, yaşayan resimler akademisi mezunu bir öğrencidir Şeref Bulca. Öğrendikleri hiç bitmeyecektir. İyi bir gözlemci, boyaların gözyaşlarından süzülen tuvaller ustası, eskimeyen renklerin ihtilalci ruhudur. Desenlere kimlik, portrelere kişilik, eskimeyen sokaklara yazdığı renkli romanı fırçalarıyla bu topraklara ait olmanın, kadim renklerini yaşatır size.

Şeref Bulca sanatının ruhunda solmayan renkler, eskimeyen tarih, unutulmayan semboller ve simalar aşkından özlemlere fırlatılan bir okla mühürler sizi. Yani resimlerinde sevmenin gönlünü acıtmaz. Uçsuz bucaksız bir yalnızlığın kalbine renkler düşürerek, rüyalarınızın ve anılarınızın dizinin dibinde sabahlarsınız. Güneşiniz onursuz ve omurgasız doğmaz, sesiniz gür ve o bir kadar da kadifedir tuvalin ucunda.

Çocuklara aşkla bağlanan, bir uçtan bir uca sarmaşıklı sokakları, garip serçeleri, gökyüzünün masumluğu, meydanlardaki güvercinlerin vurulmadığı hayata yön çevirmek için kullanıyor tüm renklerini.

Bir kule; kalabalıktan sıkılmış ve yalnız, komşu evleri yok edilmiş, sokaklar, arabalar, insanlar yok. Dedim ya kendini dinliyor diye… Boynunu uzatmış gökyüzüne, granit, estetik, tarih ve zarafet mahallesinin bıçkın delikanlısını görüyorsunuz. Yalnız ve sitemkar bir isyan duygusuyla yüreğinde nefis bir ıslıkla dolaşıyor. İzliyorsunuz. Toprağa basmıyor ayakları, rüyalar aleminden geçiyorsunuz. Sonra birkaç renk; yukarıya doğru belirginleşen renkler, kırmızı geçiyor bedeninden, daha üstlerde birkaç ev görüntüsü, kırmızılar çok belirgin. Tarihin yaralarını açtığını görüyorsunuz yukarı baktıkça. Pencereler, balkonlar, ihtişamlı sarı, kırmızı, bordo renkler skalasıyla bakıyor sıcak sıcak. En üstte kulenin en tepe noktası huni gibi özgür ve kuşlarla arkadaş. Beyaz bulutlar arasında mavi gökyüzü gülümsüyor. Tatlı tebessüm kokulu ışığı, bolca maviyi izliyorsunuz.

Şeref Hocanın fırçasından renkler çırpınır, olgunlaşır, paletinde çılgınlaşır. Kalbinde hep mor dağlar, yeşil vadiler hayali takılı kalmış. Rüyanın burukluğunu bir Beyoğlu tramvayı ile dindiriyor. Şehir ve kır peyzajları arasında  ve de portreleri içerisinde hep birini bekliyor. Yalnızlık duygusu çağın vebalı yüzünden sarkıyor. Sanatçı, dünyanın yaralı ve yalnız haline küçük bir blues tavrı ile yaklaşıyor.

Şeref hoca, cam gibi adam. Yağmurun resmini yapıyor, kuşların üzerinde ipeksi bir renk, gönlünde merhamet, şefkat itikatlarını boyuyor. Yeni doğan güne mavi ve beyaz bir tuvalin cömert ve güvercini bol bir resmiyle sohbetine davet ediyor.  Şeref Bulca portrelerinin sıcacık renklerin duldasında kana kana renk içtiğini görürsünüz.

Bembeyaz sesiyle, mor bir portreye bir çınar ağacının altında bağlamayla ezgileri, turnaları gönderen öykünün nefes alış verişini resmediyorsunuz. Derin bir sessizliği renklerle kutsuyorsunuz. Kompozisyonlarının arkadaşlığından geçiyorsunuz. Mona Lisa, Zeugma Çingene Kızı, İnci Küpeli Kız’ın yüzyılı ile tanışıp bir daha baksam tarihe demek geçiyor içinizden. Kalbiniz ışıldıyor, ruhunuz şımarıyor, yakamozlarının takla atışında serinliyorsunuz, gri bezen mavi sularında Boğaziçi’nin.

Sanatçı pas tutmayan albümler yönetmeni, dantel inceliğinde bir estetiğin emekçisi, gökkuşağı ustası. Şimdi upuzun bir renk geçiyor aramızdan, ruhumuza müziğin sesini fısıldıyor renk renk, desen desen, kendinize dönüyorsunuz. Teşekkürler Şeref Bulca, gönlümüzün gökkuşağını yakaladığın için.

You may also like

İLETİŞİM

office@viyanamagazin.at

Medieninhaber:
b2 Media GmbH, Gerasdorfer Straße 38a/14, 1210 Wien

Firmenbuch:
FN425763y, Handelsgericht Wien
UID: ATU69206815

Bu web sitesi, deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bunu kabul ettiğinizi varsayacağız, ancak isterseniz devre dışı bırakabilirsiniz. Kabul Et Daha fazla bilgi