Pandemi döneminde dijital platformlara taşınan en önemli alanlardan biri de eğitim oldu. İlk, orta ve lise eğitiminden üniversitelere ve yüksekokullara kadar Avusturya’nın eğitim kurumları dijital platformlar üzerinden hizmet vermeye başladı.
Geçtiğimiz aylarda mecburi olarak uygulanan bu yeni sisteme her ailenin, özellikle teknik açıdan çok hazır olmadığını gördük. Ancak bu dijital dönemin dezavantajları olduğu kadar avantajlarının da olduğunu söylemek yanlış olmaz. Özellikle home office (evden çalışma) sistemine geçtiğimiz bu dönemde aileler hem çocukların eğitimi ve bakımı hem de evden iş yapma durumu nedeniyle daha zor bir süreçten geçtiler. Gelir düzeyi farklılıkları ve akabinde internet bağlantısı, akıllı telefon, tablet ve bilgisayar gibi teknik şartların her öğrenciye sunulamıyor alması, Avusturya genelinde ortalama %7 civarında öğrenciye ulaşılamamasına neden oldu. Avusturya hükümeti gelir düzeyi farklılıkları dolayısıyla oluşan bu eşitsizliği ortadan kaldırmak adına 12.000 adet tablet ve bilgisayarı eğitim öğretim yılı sonuna kadar kullanmak üzere ihtiyaç duyan öğrencilere temin ederek eşit şartları sağlamak adına önemli bir adım attı. Eğitim Bakanı Fassmann, rakamları değerlendirirken ulaşılamayan %7 oranındaki öğrencinin bir kısmının da yurtdışında bulunduğunu ve bazı ailelerin ulaşım bilgilerinin güncel olmadığından bu rakama ulaşıldığını dile getirmişti. Öğrencilerin dijital platformlardan kitaplara, ders videolarına, öğretmenlerine ve arkadaşlarına ulaştıkları bu dönemde öğrencilerdeki kişisel çalışma başarısı ve sorumluluk almanın önemi de bir kez daha ortaya çıktı. Unutmamamız gereken en önemli nokta da belki bu dijital çağda öğrencilere aşılanması gereken sorumluluk ve bilinç.
ÜNIVERSITE ÖĞRENCILERINDEN TEPKI
Okullardaki eğitimin yanı sıra üniversitelerde de dijital eğitim platformları üniversite eğitimlerini bilgisayar ekranlarına taşıdı. Okullarda olduğu gibi üniversitelerde de birçok öğrenci teknik şartlar dolayısıyla dijital eğitime istenilen hızda geçemedi. Yaşanan pandemi döneminde öğrencilerin büyük bir kısmı ailelerinin yanına dönerken, bulundukları eyaletlerde ve ülkelerde internet bağlantısının neden olduğu sıkıntıların da yaşandığı dile getirildi. Avusturya’daki üniversite öğrencilerinin resmî temsilcisi ÖH, “Avusturya Ulusal Öğrenci Birliği” öğrencilerin hemen hemen her sorunuyla ilgilenen yasal statüde bir birlik ve sendika olarak öğrencilerin bu dönemde yaşadığı sıkıntıları ve talepleri Eğitim Bakanı Heinz Fassmann ile görüştü. Görüşmelerde üniversite harçlarının iade edilmesini talep eden ÖH’nın bu isteği bakanlık tarafından red edilse de üniversite eğitimini aldığı burslarla karşılayan ve bu nedenle aile yardımı ve burs başvurularında gösterilmesi beklenen ders başarısının bu dönem için uygulanmayacağı ve bu dönemin “nötr” dönem olarak geçeceği konusunda uzlaşıldı. Zoom, Jitsi, Skype ve benzeri birçok farklı platformdan gerçekleştirilen dersler çoğu öğrencinin de normalden daha fazla içerik ve çalışmayla sınavlara ve projelere hazırlanmasını gerektirdi. Özellikle eğitiminin yanı sıra çocuğu olan ve/veya home office sistemiyle işe devam eden öğrenciler bu dönemde ciddi zorluklar yaşamış oldular.
SANAT VE DIĞER UYGULAMALI BÖLÜMLERDE BÜYÜK GÜÇLÜKLER
Geçtiğimiz senelerde her ne kadar üniversitelerin bazı bölümlerinde dijital platformlar üzerinden eğitim imkanları sunulsa da birçok farklı bölümde dijital eğitim günümüz koşullarında neredeyse imkansız. Özellikle araştırma alanlarında çalışanlar, laboratuvar eğitimleri, tatbikat gerçekleştirilerek uygulanan bölümler, güzel sanatlar ve sahne sanatları öğrencileri bu listede ilk akla gelenlerden. Heykel, resim gibi bölümlerde okuyan, atölyelere ve gerekli malzemelere ihtiyaç duyan öğrencilerden, her gün konservatuvardaki stüdyolarda enstrümanlarıyla alıştırma yapması gereken müzik öğrencilerine, laboratuvarlarda çalışanlardan, kazılarda çalışan arkeoloji bölümü öğrencilerine birçok alanda eğitim ve öğretim pandemi süresince önemli ölçüde aksadı.
OLGUNLUK SINAVI MATURA
Avusturya’daki öğrencilerin hayatlarında önemli bir yeri olan lise olgunluk sınavı, Almanca adıyla Matura, bu sene de tüm imkansızlıklara rağmen daha esnek kurallarla gerçekleşiyor. Korona Matura olarak geçen ve yazılı sınavların haziran ayı başında gerçekleştiği önemli sınavda bu sene lise son sınıfta alınan notlar Matura notlarını etkileyecek. Bu yeni uygulamayla pandemi nedeniyle normal çalışma tempolarından uzaklaşan öğrencilerin başarılarının tek bir sınava indirgenmemesi hedefleniyor. Pandemi, hayatımızın birçok farklı alanında yeni çözümler ürettiğimiz bir dönem oldu. Bu bağlamda dijital platformlar üzerinden sunulan eğitim her ne kadar bilgiye erişimi kolaylaştırsa da karşılıklı konuşmanın, iletişimin ve muhakeme olanaklarının eksik olması veya elimizdeki imkanlarla istenildiği ölçüde gerçekleştirilememesi bizleri insani iletişimin, temas ve malzemeyle öğrenilen yetilerin önemini bir kez daha hatırlattı. Kim bilir belki de hala dijitalleştiremediğimiz birçok bilgi, birçok deneyim var. Dijitalleşme kuşkusuz birçok yeni düzeni ve kolaylığı beraberinde getirmekte ama birebir deneyim ve iletişim özellikle eğitim ve öğretim hayatında bir süre daha önemli bir yer edineceğe benziyor.
Aileleriniz ön koltukta, internet ise arka koltukta otursun
Çocuklar, gençler ve siz yetişkinler. İnternet ortamında sizleri bekleyen tehlikeleri ve riskleri anlamanız halinde kendinizi koruyacak seçimleri yapabilirsiniz.
Öncelikle kendinize prensip edineceğiniz bir sloganınız olsun: “Beleş peynir, fare kapanında olur!” Bu prensibi kendinize belletin. Unutmayın: İnternet ortamındaki bedava teklifler büyük ihtimalle gerçek değildir. Tanımadığınız kişi size neden bedava bir şey teklif etsin ki? Zamanımızın değerli olduğu dönemde yaşıyoruz. İnternetin hayatınızdan zaman çalmasına engel olun. Bu hem sizin için hem de çocuklarınız için geçerli. Unutmayın: İnternet hayatınızın tamamı değil, sadece bir parçası olsun. Kişisel bilgilerinizi rastgele paylaşmayın. Özellikle fotoğraf ve video paylaşımlarınızda çok daha dikkatli olun. Resimlerinizin veya fotoğraflarınızın başka yasal olmayan ortamlarda kullanılmaması için bu çok önemlidir. Unutmayın: Adınız, okulunuz, adresiniz, telefon numaranız, aile bireylerinizin adı vb. gibi kişisel bilgilerinizi paylaşmayın. Paylaşılan küçük gibi görünen bilgiler büyük zararlara sebep olabilir. İnternet ortamında kendinize ait paylaşacağınız fotoğraf, video gibi paylaşımları önce düşünün, sonra paylaşın. Paylaştıklarınız sizin veya sevdiklerinizin üzülmesine sebep olmasın. Şifreleme önemli bir koruma yöntemidir. Gmail, Yahoo gibi dünya devlerinden bilgileri çalabilen İnternet korsanları ya da kötü amaçlı internet sitelerinin bilgilerinize ulaşması hiç de zor olmayacaktır. Unutmayın: Şifreleriniz güçlü olsun. Adınızı ve doğum tarihinizi, art arda gelen kelimeleri ve sayıları şifre olarak belirlemeyin. Anlamlı bir cümle kurun ve o cümlenin kelimelerinden seçtiğiniz en az 8 karakterden oluşan şifreler oluşturun. Son olarak, internette gördüğünüz, yayınlanana her bilgi doğru olmayabilir. İnternette elde ettiğiniz bilgiyi en az 3 kaynaktan kontrol edin.