Nagihan Kayan. 36 yaşında. Evli ve 6 yaşında bir çocuk sahibi. Almanca ve Tarih öğretmenliği mezunu olan Kayan; 2012 yılından beri Avusturya’nın Linz kentinde Neue Mittelschule’de öğretmen olarak görev yapmakta. Bu sene 3. ve 4. sınıf öğrencilerini eğitiyor. Bütün dünyayı etkisi altına alan beklenmedik süreçte öğretmen olmak, öğrenci-öğretmen ilişkisi gibi konuları sizler için sorduk.
>> Pandemi süresince öğrencilerinize ulaşabildiniz mi?
Ulaşamadığınız öğrenciler oldu mu? Salgının ilk günlerinde 3 haftalık programımızı zaten hazırlamıştık. Paskalya sonrası dönemde de öğrencilerimizle iletişimimiz devam etti. Tabii hepimizin bilmediği yeni bir süreçti. Bazı öğrencilerimiz derslere katılımda geç kalsalar da ailelerine veya kendilerine ulaşamadığımız öğrencimiz olmadı.
>> Okul sıralarından bilgisayar ekranlarına taşınan bu yeni eğitim sistemine siz nasıl uyum sağladınız?
Açıkçası başlarda biraz stresli bir durumdu. Ancak uygulamalarla ilgili öğretici videoları izleyerek ve her zaman yaptığım gibi konularımı hazırlayarak en iyi şekilde öğrencilerime ulaşmaya çalıştım.
>> Bu yeni platformda en çok zorlandığınız nokta ne oldu? Bu alanda ne tarz yenilikler gerçekleşmeli?
Öğrencilerimize daha çok Microsoft Teams platformu üzerinden ulaştık. Bazen yüklediğimiz dosyaların kazayla silinmesi gibi durumlarla karşılaştık ama bu duruma da kısa sürede farklı çözümler bulduk. Dijital platformda en çok zorlandığımız nokta tabii ki sınıftaki bire birliği yaşayamıyor olmamızdı.
>> Sınıfta yapılan eğitimle karşılaştırdığınızda dijital eğitimin pozitif yanları olduğunu gördünüz mü?
Açıkçası bu konuda yaptığım en iyi deneyim, çok konuşkan olmayan bir öğrencimle öğretmen öğrenci ilişkimizi daha da pekiştirmemiz oldu. Sessiz bir öğrenciydi ancak dijital platform aracılığıyla kendini daha iyi ifade ettiğini, rahatça soru sorduğunu görünce ben de ona daha fazla yardımcı olabildim.
>> Öğretmenliğinizin yanında aynı zamanda bir annesiniz. Sizin için evden çalışmak nasıl bir deneyimdi?
Doğrusunu söylemek gerekirse oğlum Kuzey okul öncesi dönemde ve yaş olarak çok küçük olmadığından rahat bir dönem geçirdim. Bir konuda dürüst olmam gerekir ki hem eşim hem de ben evden çalıştığımız için oğluma normalde kreşte ve sonrasında evde sunulan kaliteli zamanı bu dönemde sunmak kolay olmadı.
>> Dijitalleşme gelecekte sınıftaki eğitimin yerine alacak mı sizce? Okul bağlamında gelecekten beklentileriniz neler?
Ben dijitalleşmenin giderek daha da önemli bir noktaya geleceğine inanıyorum. Zaten birkaç sınıfta smart boards kullanılıyor, tabletleri de kullanıyoruz. Online platformları da kullanabileceğimizi bu dönemde deneyimlemiş olduk. Ancak eğitimci olarak sınıfta gerçekleşen, yüz yüze aynı mekanda paylaşımın olduğu eğitimin her zaman daha önemli olacağını düşünüyorum. Sonbaharda oğlum ilkokula başlayacak. Gelecekten beklentim öncelikle normal düzenimize geri dönebilmek. Sonrasında isteğim, oğluma ve öğrencilerime, arkadaşları ve öğretmenleriyle birlikte olacakları normal yaşantıyı sağlayabilmek. Çocuklarımızın bir arada, okul sıralarında eğitimlerini alabilmelerini ümit ediyorum.