Avusturya’da son beş ayda 21 bin kişi sığınma başvurusunda bulundu. Bu, 2021’deki aynı döneme göre iki kat daha fazla. İçişleri Bakanı Gerhard Karner (ÖVP), bu artışı öncelikle artan kontrollere ve “insan kaçakçılarının agresif reklamlarına” bağlıyor. Şimdi gelişmeyi engellemek için çeşitli önlemler almak istiyor.
Avusturya’da güvenlik güçleri son beş ayda 270 kişi kaçakçıyı tutukladı. İçişleri Bakanı Karner’a göre, Ukrayna’daki savaş nedeniyle Avrupa’daki sınırların açık olduğunu agresif bir şekilde ilan ediyorlar. Ayrıca, iş, işleyen sağlık ve çocuk bakımı vaat edeceklerdi. Sonuç olarak, neredeyse hiç sığınma şansları olmamasına rağmen, giderek daha fazla insan ekonomik nedenlerle Avrupa’ya gidecekti. Karner düzenlediği basın toplantısında Tunus, Pakistan, Hindistan ve Türkiye’den insanları örnek aldı. Bununla birlikte, Afganistan ve Suriye hala ilk iki menşe yeridir. Şu ana kadar Ukrayna’dan 57.000 mülteci, başta kadın ve çocuklar ya da 18 yaşın altındaki gençler olmak üzere iltica başvurusunda bulundu.
Farklı rotaları gözlemleyin
Mültecilerin farklı rotaları olsa da çoğu Türkiye üzerinden geliyor. Karner bu nedenle Cumartesi günü Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg (ÖVP) ile birlikte Mısır’a ve Mısır’a gidiyor. İki politikacı meslektaşlarıyla görüşmek istiyor ve diğer şeylerin yanı sıra insan kaçakçılığına karşı mücadele ve sınır korumasına destek hakkında konuşmak istiyor. Karner, AB’nin dış sınırının ve Avusturya sınırının daha fazla korunmasını planlıyor. Özellikle, Ağustos ayına kadar Burgenland’da 55 ek güvenlik gücü görevlendirilecek. Ek olarak, termal görüntüleme kameraları, drone’lar veya kalp atışı dedektörleri kullanılarak yapılan teknik izleme güçlendirilecektir.
Sığınma prosedürleri için daha fazla personel
Karner tarafından Cuma günü sunulan diğer önlemler arasında, menşe ülkelerindeki mültecileri “insan kaçakçılarının suç faaliyetleri konusunda” uyarmayı amaçlayan bir bilgilendirme kampanyası da yer alıyor. Ayrıca, sığınmayla ilgili kararları hızlı bir şekilde alabilmek için daha fazla personele ihtiyaç vardır. Bu bağlamda Karner, mültecinin başvuru için bir gerekçe göstermemesi durumunda kullanılabilecek hızlandırılmış iltica prosedürüne değindi. Bu kişiler 72 saat içinde bir federal sığınma merkezine atanırlar, ilk açıklamaların 21 gün içinde yapılması gerekir.

Sınır dışı edilenlerin yarısı suçlu
Karner, “Ancak bu farklı önlemler birlikte çalışırsa insan kaçakçılığı ve yasadışı göçle mücadelede hayatta kalabiliriz” dedi. Ona göre AB ile Kuzey Afrika, Batı Balkanlar ve Macaristan arasındaki dış sınırlar ile Avusturya sınırına uyulmalıdır. Son beş ayda sadece sığınma başvuruları değil, geri döndükleri ya da başka bir ülkeye gittikleri için işlemleri bile başlatılamayanların sayısı arttı. Zorla sınır dışı edilenlerin yaklaşık yarısı suçlu.