Fedai Çakır çocuk kitapları denize taş kaydırıyor, uçurtmalar havalanıyor çocuk kalbinin pembe semasında. Mavi denize, dalgalara takılmak geçiyor içinizden, beyaz bir martının sesinde, şakacı ağustos böceklerinin, kurnaz tilkinin, karganın, masalların arıtılmış kahramanlarının ülkesinden geçiyorsunuz. Arkadaş ve dost olmanın doyumsuz lezzetine ulaşıyorsunuz. Bir Affan Dede hayaline dalıp gidiyorsunuz, masalınızın gittiği yer nereyse oraya .
Yazı: Yazar – Şair Cevat SARIKARTAL
[dropcap]D[/dropcap]ünyanın bütün çocuklarına barış türküleri söyletiyor Fedai Çakır. Uykusuz rüyalarınızı boyuyor, mazlum bir sabahın mahmur kalbinden kır çiçekleri üflüyor tablolu sokaklarınıza. Umut kokan tablolarınız lirik bir bahçede kiraz ısırılmayı, topaç çevrilmeyi, bilyeler, çember, bisiklet hayata çıkıyor inadına, hayatımızdan akan plastik bir dilin bayramını sonlandırıyor. Şırıltılı ırmaklar, öpücüklü güneş, pırıl pırıl bir deniz, yakıcı bir aşkla güncellenmiş, defosuz bir hayatta birincilik kürsüsüne çıkmış şampiyon bir yazarın; afrası yok, tafrası yok, sonsuzluk adlı geminin incinen mavisine erguvanlarla, beyazlarla yardım eden bir dünya sanatçısı.
Fedai Çakır kamerasından dokunduğunuzda, sinema adına, görsel sanatlar adına seviniyorsunuz. Kendi perspektifiyle dokunduğu her kareye hayat, can, coşku katan, kendi gözüyle dünyayı tartan, sorgulayan, analiz edip bize aktaran, söyleyecek sözü olanlardan, söyleyecek kareleri olanlara taşınıyorsunuz. Karelerinden bir ışık yürüyor, bir çölü bir nehir gibi aşıyor. Türkü ve Anadolu sahnelerinden Köroğlu, Aşık Emrah, Mahzuni Şerif, Karacaoğlan, Dadaloğlu geçiyor. Fedai Çakır kalbiyle toprak tutan, kalbiyle fidan olan, yaprak ve çiçek olan, meyve veren, rüyanın parkında salıncaklarda sallanan, akşamında keder ve sevinç paylaştığınız, kırılan gönlünden aşk şarabı damlayan bir insanlık sakisidir.
Düşünsel alanda değişimin diğer sanat formlarını etkilemesiyle müzik, resim, renk, felsefe, öykü, matematik armonisiyle günümüze yaklaşımlarını görüyoruz. Motivasyon, sevgi, eşitlik ve eşitsizlik, ekmek ve su, yarışan, çekişen bir gerilimden beslenen hop oturup hop kalktığımız ya da öykü karşısında gözyaşlarımızı tutamadığımız yeşile adalet, insana hürmet, doğaya saygı filmlerinin en belirgin yönetmeni olur Fedai Çakır.
Aşk en gerçek tuhaflıktır, yüzeysel ve derinliğin aksı bulunamayan. İnsan olmanın en renkli ya da saydam kalbinin zorlandığı bir istasyondan hareketle, varmak istediğiniz zaman ve mekana taşınacak çok kültürlü, çok öykülü bir bilinmeyenin içerisine saklanan heyecan, ritim, korku, sevgi ve endişe atlarının Veli Efendisinin en birincisidir Fedai Çakır.
Gerçek bir yönetmen, sinema yapım ve gözlem biçimini hep yüksek tutmuş, bir çilek aroması, renk pırıltısı dökülür kalbinden. Çok şey görmüş geçirmiş kumsal bir mavinin, bir Anadolu sürmelisinin destanlaştığı, gülün bülbüle yalvardığı gecenin sabahına uyanırsınız. İflah olmaz hikayeler diyarına gidersiniz. Hüzün ve matemin en yücesiyle dönersiniz kalbinizin ülkesine. Asilleşir, yücelir ve kanatlanırsınız Fedai Çakır eserlerindeki estetik ve zarafet kokusuyla.
Senaryolarındaki derinlik, yağmurun yorumundan daha serinleticidir. Hikayeleri sağlam ve kirlenmemiş birer aşk hikayesidir, aşk evlat içindir, ilahi aşktır, sevgilidir, annedir, canlıdır. Herkese açık bir gönül kapısının büyüklüğüne tanık olursunuz. Anlatım dili natürel ve türkülüdür, aşklarınıza, ayrılıklarınıza acı olur. Dayanılmaz bir yalnızlığın akşamını düşlersiniz. Ağlatılmak ve ağlatmak arasındaki kritik bir şiirin yakıcı derinliğiyle, küskün bir denizin kocaman dalgalarına kapılırsınız.
Fedai Çakır objektifinden Anadolu erenlerini dolaşırsınız; Kırşehir’de Hacı Bektaş-ı Veli, Konya’da Hazreti Mevlana’ya yüz sürersiniz. Göbeklitepe tarihe bakışınızı değiştirir, Anadolu uygarlıklarıyla kendinize yolculuğunuz başlar. İstanbul’daki Osmanlı ve Bizans eserleriyle yolculuğunuz Süleymaniye’ye, Mimar Sinan’a çıkar. Akdenizli olur maviyi kucaklarsınız, Karadeniz’de hırçın dalgalar ve yeşilin her tonuyla kucaklaşırsınız, Güneydoğu’da bir hoyrat takılır dilinize, Doğu’da Hüma kuşu ezgisiyle kederden efkara yolculuğunuz devam eder. Kilim desenlerinde Bedri Rahmi Eyüboğlu sizinledir. Bağlamasında Aşık Veysel’e konuk olursunuz. Beyoğlu’nda bir Ferhan Şensoy oyununda, komedinin derinliklerinde zekayla satranç oynarsınız. Fakir insanları, grevdeki işçileri, kadın, çevre, hayvan hakkı savunucularını, simitçileri, boyacıları, aşıkları dolaşırsınız yaşayarak, anlayarak, anlamlandırarak.
Fedai Çakır sadece kalbinizin yönetmeni değildir. Aynı zamanda yazar, gazeteci, rüyanın vadisinden ruhumuza doğru uçan bir ışığın ansiklopedisidir. Fedai Çakır eserlerinde ışık ve ıslık sesleriyle yola çıkarsınız. Güneş elini uzatır, hayatla kardeş olmuş, ruhunda hep bir dostluk bestesi olmuş, insanlığa caz piyanisti olmuş, derinden gelen bütün notaların ezgilerini içmiş, makamlarını geçmiş, besteleriyle ruhunu zenginleştirmiş bir insanlık kokusudur.